İstanbul’dan merhaba. Bu sezon katılıp da sonuçları geçerli sayılan veya iptal edilmeyen tek İstanbul yarışı TAYK Boğaziçi Kupası oldu; katıldığımız Bosphorus Cup ve BAU (Naviga Cup'ın yerine düzenlenen) yarışları bildiğiniz üzere iptal edildi. İstanbul’da katılacağımız yarışlar olarak bu üçünü belirlemiştik :/
Bu yarış öncesi yine bir ilke imza atıyoruz: Türkiye’nin çeşitli kentlerinden Cuma antremanı için gelip, teknede buluşup ve sonunda antreman yapmamaya karar veriyoruz. İzmir’den gelmekle, Avrupa Yakası’ndan gelmenin aynı süre aldığını düşünürsek İstanbul ekibi için de Fenerbahçe’de buluşmak çok akıllıca oldu! Teknede yarım saat oyalanıp yemeğe gitmeye karar veriyoruz. Yolda geçen iki saat sonrası zaten yemek vakti gelmişti (EN: Cibalikapı Balıkçısı'nı öneririz).
Güzel bir akşamın ardından Cumartesi sabahı teknede buluşuyoruz. Serdar yok, yerine Ahmet arkadaşımız direk dibi yapacak, Cihan da anayelkende (EN: Videoda görebileceğiniz gibi Cem çift gözlükle danışmanlık kariyerine devam ediyor). Esen bir havada Boğaz’a doğru yola koyuluyoruz. Beşiktaş önlerinde kısa bir antreman yapıyoruz, hazırız. İlk gruba start veriliyor, Enka/Cheese güzel bir çıkış yaptıyor, bu sayede grubunda yarışı da kazanacak, Levent'in ağzı kulaklarında...
Bize de start veriliyor, çok iyi bir çıkış yapamıyoruz, üzerimizde epeyce tekne var derken, o teknelerin OCS olduğu yarış bitince anlaşılıyor, yine de bizi bozdular (gerçi OCS olmasalardı da düzeltilmiş zamanlarda yine de kazanıyorduk).
Boğaz yarışları her zaman muhteşem, hele de böyle esince. Manzara eşliğinde tramola mücadeleleri görülmeye değer. Tur motorları ile klasik sıkıntılar devam ediyor, yelken manevralarını anlayamıyorlar, belki kısaca bir ön bilgi verilmeli.
Yarışın kızıştığı anlarda BAU yarışında bizi terkeden flok ıskotamız aklımıza takılıyor. Bu nedenle çok olumsuz bir anda karşıya geçmek zorunda kalmıştık ve filonun epey gerisine düşmüştük. Neyse ki bu sefer dayanıyor, Rıdvan da hafta arasında gelip servis yapmış zaten.
Dört tekne burun buruna Beykoz şamandırasını dönüyoruz, pupada rakiplerimizin arayı açmasına izin vermemeliyiz.Gayet güzel bir seyirle finish hattını geçiyoruz ve düzeltilmiş zamanda rahatlıkla yarışı kazanıyoruz. Arkadan gelen Fenerbahçe de ikinciliğe yerleşiyor.
Ödül töreni Ataköy Marina’da yapılacak, tekne ile doğruca buraya yöneliyoruz. Ödül töreni çok hoş ve pratikti. Yarışın hemen ardından, sıcağı sıcağına ve basit bir törenle hızlıca bitirildi, çok memnun kaldık. Kimi zaman ödül törenine yarıştan fazla önem veriliyor, hele her grubun ilk üçüne de ayrı ayrı ödül verilince dayanılmaz uzunlukta olabiliyor.
Törenin ardından vedalaşıp, küçük bir ekiple Fenerbahçe Marina’nın yolunu tutuyoruz. Teknemiz ertesi gün İzmir’e yola çıkacak, Doğu Ege Yelken Haftası’nda yeniden buluşacağız.
İstanbul macerası bu senelik bittiyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder