Provezza 5'in dümencisi ve TYF Merkez Hakem Kurulu Başkanı'nın açıklamaları.
Protesto duruşması öncesinde konuştuğumuz Provezza 5'in dümencisi ve TYF Merkez Hakem Kurulu Başkan'ının ağzından duyduklarımız, bizleri hem üzüyor, hem de dehşete düşürüyor:
- "Ben aslında protesto vermeyecektim, Güney'de olsak yine vermezdim, ama üstümde büyük baskı var".
Baskı sonucu özgür iradesini değiştiren birinin, MHK Başkanı olarak alacağı kararlara nasıl güvenilebilir? Bu baskı nereden gelmektedir? Daha sonradan öğreniyoruz ki, yarışta "başka yerden" gelen telefonlar ile Provezza 5'in dümencisi kararını değiştiriyor.
- "Biz bir takım teknesiyiz, hem diğer tekneye (Provezza 6) hem de donatana karşı sorumluluklarım var".
Provezza 5'in dümencisi, Provezza web sitesinde yazan "Müştereken girilecek yarışlarda kesinlikle "Team Racing" yapılmayacaktır" ifadesinin gerçek olmadığını mı söylüyor? Takım yarışı yapmanın, centilmenliğe sığmadığını düşünmüyor mu? Bu ifade, bütün bu yaşananların Provezza 6'ya avantaj sağlamak için yapıldığının kanıtı değil mi?
- "Biz nasıl olsa Turgutreis'e gelmeyeceğiz".
Bizi teselli etmek istercesine söylenen bu cümle ile yaptığını aklamaya mı çalışıyor?
IRC 1 birinciliğimizi kaybediyoruz, yeni birinci Provezza 6. "Overall" birinciliğimiz de elden gidiyor ve fakat bu durum Provezza 6'ya da yaramıyor. Bu arada "Gümüş Kupa"yı alan Komet'i tebrik ediyoruz.
Bu Yazı Neden Kaleme Alındı?
Bu yazıyı yazmaktaki amacımız Bosphorus Cup 2009'da yaşananları ve düşüncelerimizi yelkenciler ile paylaşmak. Takım yarışı yapmayı centilmenliğe sığdıran bir dümencinin, baskı altında karar değiştirebilen bir kişi olması ve bu kişinin aynı zamanda Merkez Hakem Kurulu Başkanı olması, sanırız birçok açıdan düşündürücü. Bizce asıl önemli olan nokta, bu "conflict of interest" durumu. Durumun değerlendirmesi yelken camiasına kalıyor.
Saygılarımızla,
M.A.T. 12 / Toka Yelken Ekibi